İsrail'in Golan'da yerleşimi teşvik etme planı

THE CRITIQUE TIMES / ANALIZ

Al Akhbar

12/15/2024

İsrail işgali, bazı ana yolları kapatarak ve bazı köylerin sakinlerini yerlerinden etmeye çalışarak Suriye topraklarının derinliklerine doğru ilerlemeye devam ediyor. Bu durum, Devlet Başkanı Beşar Esad'ın kaçışının ardından çöküşe geçen Suriye ordusundan geriye kalan silahları yok etmek için Suriye'nin çeşitli bölgelerini etkileyen hava harekatına paralel olarak gerçekleşiyor. Suriye'nin güneyinin tamamında keşif uçaklarının faaliyetlerini yoğunlaştıran işgal güçleri, Dera vilayetindeki Jamla köyü ile Rif Dimaşk vilayetindeki Mazraat Beit Jin ve Mughr al-Mir köyleri olmak üzere üç yeni köye doğru ilerleyerek işgal etti. Ayrıca saldırılarını güney Kuneytra kırsalına doğru genişleterek Al Maalqa ve Saida kasabaları arasındaki yolu kestiler. Bu genişleme sonucunda yerel kaynaklar düşman ordusunun Şam-Beyrut uluslararası yoluna 20 kilometreden daha az bir mesafede olduğunu bildirdi.

Esad'ın kaçışından bu yana işgal güçleri Suriye'ye karşı stratejik Hermon Dağı zirvesinin yanı sıra Kuneytra'daki su kaynaklarının çoğunu ele geçirmeyi de içeren bir kara ve hava harekatı başlattı. Sivil kaynaklara göre, halkı kaçmaya zorlamak amacıyla bazı köylerdeki içme suyu boruları da dahil olmak üzere bazı sektörlerde sistematik aramalar ve yıkımlar da gerçekleştirdiler. Hava saldırıları açısından, Suriye'nin çeşitli vilayetleri, İsrail tarafından tamamen tahrip edilen depolara, altyapıya ve hatta araştırma merkezlerinin kalıntılarına yönelik sürekli hava saldırılarına tanık oldu. Arap medya kuruluşlarının daha önce girip görüntülediği stratejik füze depolarını ve direnişe ait olduğu söylenen tünelleri imha etmek amacıyla Kasyun Dağı tepelerine yönelik hava saldırıları da devam ediyor.

İşgal güçleri Dera vilayetinde Jamlah, Şam kırsalında Mazra'a Beit Jin ve Mughr al-Mir olmak üzere üç yeni köyü işgal etti

Bu arada Suriyeli kaynaklar, Suriye'nin Birleşmiş Milletler Büyükelçisi Kusay El Dahhak'ın BM Genel Sekreteri ve Güvenlik Konseyi'ne, Başbakan Benjamin Netanyahu'nun Esad rejiminin düşmesinden bu yana “ölü” ilan ettiği 1974 tarihli Ayrılma Anlaşması'nın ihlal edilmesine itiraz eden aynı mektupları sunduğunu doğruladı. Suriye'nin geleceğini görüşmek üzere Ürdün'ün Akabe kentinde bir araya gelen Ürdün, Irak, Suudi Arabistan, Mısır, Lübnan, Birleşik Arap Emirlikleri, Bahreyn ve Katar Dışişleri Bakanları, İsrail'in Pazar günü Suriye topraklarına girerek Şam'ı, kırsalını, Lazkiye ve Hama'yı hedef alan yoğun bir hava harekâtına girişmesini kınadı.

Suriye'yi kontrol eden Askeri Operasyonlar Odası Komutanı Ahmed al-Sharaa (Abu Muhammad al-Joulani) basına yaptığı açıklamada Suriye'nin yeni bir savaşa girmeyeceğini yineleyerek İsrail'in Suriye'ye girmek için İran'ın varlığını “bahane” ettiğini belirtti. “İsrail'in argümanları artık dayanıksızdır ve son ihlallerini haklı çıkarmaz,” diyen Bakan, ‘İsrailliler Suriye'de açıkça angajman sınırlarını aştılar ve bu da bölgede haksız bir tırmanma tehdidi yaratıyor,’ diye ekledi. “Diplomatik çözümler, her türlü askeri maceracılıktan uzak bir şekilde güvenlik ve istikrarı sağlamanın tek yoludur” dedi.

İsrail Başbakanlık Ofisi'nin, kabine üyelerinin Benjamin Netanyahu'nun işgal altındaki Golan Tepeleri ve Katzrin kentinde demografik büyümeyi teşvik etme planını oybirliğiyle onayladığını ve proje için 40 milyon şekel tahsis ettiğini duyurduğu sırada geldi. Netanyahu İsrail'in “refahı ve yerleşimi için” işgal altındaki Suriye'ye ait Golan Tepelerini elinde tutmaya devam edeceğini söyledi ve Golan'da yerleşimi güçlendirmenin “İsrail Devletini güçlendirmek anlamına geldiğini, bunun da bu dönemde çok önemli olduğunu” sözlerine ekledi. Buna karşılık Suudi Dışişleri Bakanlığı, Krallığın işgal hükümetinin işgal altındaki Golan'da yerleşimi genişletme kararını ve Suriye'nin güvenlik ve istikrarını yeniden tesis etme şansını sabote etmeye devam etmesini kınadığını ifade etti.

ABD tarafından tamamen desteklenen Netanyahu, Suriye'nin Golan bölgesinde ve muhtemelen İsrail Güvenlik Bakanlığı'nın işgal edip kontrolü ele geçiren personelinden orada uzun süre kalmaya hazırlanmalarını istediği güneydeki askerden arındırılmış bölgede genişlemesini korumak için ABD Başkanı seçilen Donald Trump'a güveniyor gibi görünüyor. Trump, önceki yönetimi sırasında Golan'la ilgili uluslararası kararları çiğneyen ilk ABD başkanı olmuş, o dönemde Golan'ın “İsrail'e ait” olduğunu iddia etmiş ve İsrail büyükelçiliğini Kudüs'e taşıyarak konuyla ilgili tüm BM yasalarını ve kararlarını yok saymıştı.

(Al Akhbar)

Tercüme edilmiştir.